Fikret Bila
Göstermelik Süreç Bitti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yumuşamadan, normalleşmeden kastının muhalefetin yumuşaması olduğunu daha önce de vurgulamıştım.
Nitekim önceki gün Erdoğan bunu söyledi.
Erdoğan’a göre normalleşmesi, yumuşaması gereken muhalefetmiş, iktidar değilmiş.
İktidar zaten normalmiş!
Oysa CHP, Erdoğan’ın tam tersini düşünüyordu.
CHP Lideri Özgür Özel’in kastı demokrasilerde olması gerektiği gibi iktidarla muhalefet arasında diyalog kurulması, ulusal çıkarların gerektirdiği konularda temasa geçilmesi, muhalefetin yok sayılmamasıydı.
Anormal durumu yaratan iktidardı.
İktidar, CHP’yi ve liderini yok sayıyordu.
Sürekli kutuplaştırıcı bir yaklaşım içindeydi.
CHP’yi PKK terör örgütüyle aynı çizgide göstermeye çalışıyordu.
Ortamı sürekli geriyordu.
“Bizden olanlar-olmayanlar,” “yerli ve milliler-dış güçlerin işbirlikçileri,” “vatanseverler-vatan hainleri” gibi gerçeğe uymayan suçlamalarla toplumu ikiye bölmeye ve buradan çoğunluk desteğini sağlamaya çalışıyordu.
Bu nedenle normalleşmesi, yumuşaması gereken ana muhalefet değil iktidardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sert tepki göstermesi üzerine yumuşama sürecinin bittiğini, CHP Lideri Özel’i ağır dille eleştirerek ilân etmiş oldu.
Bu süreç zaten göstermelik bir süreçti.
Erdoğan’ın normalleşme, yumuşama gibi bir amacı yoktu.
CHP Lideri Özel’le diyalog kurmasının amaçlarından biri yerel seçim yenilgisini arka plana itmek için zaman kazanmaktı.
Kamuoyuna “kucaklayıcı” lider izlenimi vermekti.
CHP içindeki çatlakları büyütmek, rekabeti körüklemekti.
Özel’i güçlendirip cumhurbaşkanlığı seçiminde karşısına çıkmasından çekindiği Ekrem İmamoğlu’nun zayıflatmaktı.
Bu amaçlarına ulaşamadan Bahçeli’nin set çekmesiyle süreci bitirmek zorunda kaldı.
Sürecin zaten göstermelik olduğu CHP’li Yalçın Karatepe’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i ziyaretiyle de belli oldu.
Şimşek, Karatepe’nin, asgari ücrete ve emekli maaşlarına enflasyonun üzerinde zam yapılması, çiftçiye destek olunması, vergi adaletinin sağlanması gibi önerilerini reddetti.
Bununla da yetinmedi görüşmeden sonra açıklamada bulunan Karatepe’yi “şov” yapmakla suçladı.
Erdoğan da Özel’in ve Karatepe’nin açıklamalarını “çiğlik” olarak niteledi.
MHP’ye ve Cumhur İttifakı’na övgüler yağdırdı.
Bu süreç gösterdi ki iktidarın normalleşme gibi bir niyeti yok.
Demokratik kuralları uygulamak, yeniden hukuk devletine dönmek, yargı bağımsızlığını, vergi adaletini sağlamak gibi bir amacı yok.
İktidar, yine sermayeden yana politikalar izlemeye, krizin faturasını halka ödetmeye, yargıyı siyasallaştırmaya, toplumu kutuplaştırmaya devam edecek.
Yarattığı sorunların sorumluluğunu CHP’ye yüklemeyi de sürdürecek.
İktidardan demokratikleşme, normalleşme beklemek gerçekçi değildir.
Türkiye’nin bu süreçten kurtulmasının tek yolu iktidar değişikliğidir.
Bunun da tek yolu erken seçimdir.
CHP erken seçim talebini daha güçlü şekilde gündeme sokmalıdır.